Yargıtay, minibüs durmadan kapıyı açarak inen yolcunun düşmesi ve travma geçirmesi sonucu ölümüne sebebiyet veren sanık hakkında verilen taksirle öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün, temel cezanın belirlenmesinde; failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmadığı, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunmadığı, sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayin edilmediği, sanık hakkında eksik cezaya hükmolunduğu gerekçesi ile BOZULMASINA karar vermiştir.
T.C.
YARGITAY
12.Ceza Dairesi
ESAS :2020/2671
KARAR :2021/9037
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK’nın 85/1, 62/1, 50/1-a-4, 52/2-4,53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı, sanık müdafii ve katılan vekili sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki yolcu minibüsü ile gündüz vakti, Rize-Ardeşen arasında yolcu taşımakta iken, yolcu olarak bulunan ölen …’ın, ineceği yere yaklaşması üzerine, yanında oturan arkadaşı tanık …’ın ifadesine göre, ölenin dolmuş şoförünün yanına giderek yol üzerinde inmek istediğini belirttiği ve yerine oturduğu, bunun üzerine sanığın hızını azaltması üzerine ölenin ayağa kalktığı ve kapıya doğru yönelerek, elini demirlerden tuttuğu, bu sırada aracın ortasında bulunan otomatik yolcu kapısını açıldığı, dolmuşun tamamen durmadan açık olan kapısından ölenin indiği sırada dengesini kaybederek yere düştüğü ve kafasını sert bir cisme çarpması sonucu künt kafa travmasına bağlı kafa tası kırıkları ile birlikte gelişen beyin kanaması sonucu öldüğü, sanığın asli kusurlu olduğu ve kabul edildiği olayda; sanığın idaresindeki minibüs ile kapısı açık olarak seyretmediği, indireceği yere yaklaşması üzerine, yavaşladığı anda kapısını açması nedeni ile bilinçli taksirin koşulları oluşmadığından tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sanığın kusuru olmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde; TCK’nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu bir kişinin ölmesine neden olan sanık hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması;
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA; 21.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sitemiz Ziyaretçilerine Duyurulur !!!
Sitemizde yayımlanan yazı ve makaleler, yazarın konu hakkındaki kendi görüşlerini ihtiva etmekte olup, bu yazı ve makalelere daynarak site ziyaretçileri tarafından yapılabilecek hukuki işlemlerden dolayı yazar ve web sitemiz hukuki ve cezai olarak sorumlu tutulamaz. Hukuk bir bütünlük arz etmekte olup, web sitemizde sadece bir yönüyle dar kapsamlı olarak ele alınan bir konu hakkında, başka bir mevzuatın farklı bir sonuç doğurması mümkün olabilir. Bu yüzden hukuki iş ve işlemlerinizi yapmadan önce konunun uzmanı hukukçulara danışmanızı öneririz.
Sitemizde yayımlanan yazı ve makalelerin tüm hakları Av.Muhittin Yoran’a aittir. Bu yazı ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) gereğince eser mahiyetinde olup, tamamının veya bir kısmının kopyalanması, alıntı ve atıf yapılmaksızın basılı ve internet ortamında yayımlanması ancak yazılı iznimize tabidir. Bu yazı ve makaleler, FSEK kapsamında korunması için, tespit ve delil oluşturmak amacı ile 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu gereğince zaman damgası ile işaretlenmiştir.
Ancak sitemizdeki yazı ve makalelerin ilgili bölümleri avukat meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde, iddia ve savunmalarında serbestçe kullanılabilir.